28 Ağustos 2012 Salı

Tek Yumruk'a Tehdit!




             Futboldaki kirlilik hiç bir zaman saha çizgilerinin içiyle ya da sadece dışıyla sınırlı kalmıyor. Kirliysek hep birlikte kirleniyoruz. Ve o kirliliğe karşı durmadıkça hiç birimiz sanırım temiz kalmaya çalışsak da kalamayacağız.

              Saha içinde futbolcuların birbirine ya da hakemlere uyguladıkları, uygulamaya çalıştıkları nefret  müdahaleleri elbette ki tribünlere de yansıyor. Futbolcular her zaman "futbolcu uzaydan gelmiyor biz de bu toplumdan çıkıyoruz" diye bahaneler bulsa da sporcunun örnek kişiliği mevzusu hala muallak duruyor.
             Tribünlerde bir şiddet var bunu kimse yadsıyamaz. Biz rakip iki takımın kavgasına alışmış olsak da uzun süredir bu kavgalar pek ortalarda görünmüyor. Genelde tribünden saha içine müdahale arzusu gündemdeydi. Ama bugün olan olay işin farklı bir boyutunu gözler önüne serdi. Uzun zamandır görmediğimiz ya da bileceğimiz olgunluğa ulaşmamış kavgalar şimdi farklı bir boyutla önümüze geldi.

             Bugün Galatasaray'ın muhalif taraftar grubu Tek Yumruk bir açıklama yayınladı. Bu açıklamada  grup üyeleri uzun süredir aldıkları tehditlerin hafta sonu Metin Kurt'un cenazesinden sonra arttığını ve artık kendileriyle maç izlemeye gelen insanlara zarar verecek konuma geldiğini söylüyorlar. Bu ne demek peki?

             Muhalefetin hiç bir kürsüde hoş görülmediği toplumumuzda futbol sahalarında da izin verilmemesi şaşılacak bir şey değil. Tek Yumruk grubu her zaman saha içinde tek siyaseti Galatasaray olan fakat saha dışında işçinin yanında ezilenin yanında olan bir taraftar grubu. Asıl mesele taraftarın tribünde söylediklerinden ziyade hiç bir yerde söz söylememe isteğidir. Tek Yumruk'un yolda bir insanla bile siyaset konuşması geneli rahatsız eden bir hal aldı artık. Bu sadece Tek Yumruk ile de sınırlı değil tüm siyasi taraftar gruplarında geçerli. Sol Açık'a sizin ambleminiz siyasi diyen zihniyetle bugün Tek Yumruk'a tehditler savuran zihniyet farklı değil çünkü. 

          Zaman zaman gerek yönetimin gerekse "hükümetin" hedefi olan Tek Yumruk için bize düşen bu kargaşa da doğrunun yanında olarak renklerin kardeşliğini savunarak Tek Yumruk'a destek olmaktır.  Sitemizde Tek Yumruk'un basın açıklamasını olduğu gibi yayınlıyoruz:


Basına ve kamuoyuna

Tekyumruk taraftar grubu 2005 yılında hayata soldan bakan Galatasaray taraftarının birlikte maç izlemek amacıyla kuruldu. Aradan geçen 7 yıl boyunca hiçbir rant ilişkisine girmeden, hiçbir yönetici ve kurum ile görüşmeden, destek almadan kendi imkanlarımız ile çeşitli sosyal etkinlikler yaptık, tribünde takımımızı omuz omuza destekledik. Bizlerin amacı hiçbir zaman tribünde siyaset yapmak olmadı ve stat içerisinde siyasilerin Galatasaray üzerinden rant sağlamaya çalışmalarına verdiğimiz tepkiler dışında politik hiçbir etkinliğimiz olmadı. Kuruluşumuzdan bu yana çeşitli gruplardan tehditler almaya devam ediyoruz. Bize getirilen en büyük eleştiri tribünde siyaset yaptığımızdır, ama biz biliyoruz ki bu “tribünde siyaset yapmayın” tehditleri tribün dışında siyaset yapmayın anlamına geliyor.

Metin Kurt’un cenaze törenine katılımımızdan sonra yapılan tehditler bizimle birlikte maç izlemek isteyen insanların güvenliğinden endişe duymamızı gerektirecek boyutlara gelmiştir. Bizler hiçbir zaman tehditlere boyun eğmeyen, doğru bildiğini her şartta söylemekten çekinmeyen bir gelenekten gelmekteyiz. Tribündeki bu baskıcı ve kendinden olmayanı linç etme kültürüne bir baş kaldırı olarak kurulan Tekyumruk taraftar grubu hiçbir zaman baskılara boyun eğmeyecektir. Bizler yine Ali Sami Yen stadında Galatasaray’ımızın, mahallelerde, fabrikalarda, grev çadırlarında emekçilerin yanında olmaya devam edeceğiz. Ve 7 yıldır her maçta olduğumuz gibi önümüzdeki Bursaspor maçında da sadece takımımıza destek olmak için Güney tribünündeki yerimizi alacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder