21 Ağustos 2012 Salı

El Clasico...El Clasico...




       "El Clasico, El Clasico başka söze gerek yok" diye başlayan spiker sesi hala kulaklarımda... Ve yine bir El Clasico maçı bizi bekliyor. Perşembe gecesi Süper Kupa ilk maçında karşı karıya gelecek iki ekip yine bize bol tansiyonlu bol pozisyonlu bol futbol eğlenceli bir maç izletecekler.
      Sezon içinde kendi evinde galip gelip deplasmanda mağlup olan Barcelona kendi evindegalip gelerek  yeni teknik direktörüyle ikinci maç için avantaj yakalamak isteyecektir. Diğer yanda da ne kazanıyorsa ne kadar kazanırsa kazansın başarıya doymayan Mourinho gerçeği olacak...

       Transfer de transfer diye önüne gelene forma öptürüp imza attıran kulüplerin yanında Madrid ekibi henüz kimseye imza attırmadı. Barca ise iki transferle kadrosunu güçlendirdi. Sezonun açılış maçında Real Madrid Vallencia ile 1-1 berabere kalırken Barcelona Real Sociedad'a 5 gollü bir tarife uygulayarak Guardiola mı o kenarda oturtan dedirtti. Guardiola sanki her an kulübeden çıkıp şık İtalyan takım elbiseleriyle takımını alkışlayacak hissi uyandıran Barcelona şüphesiz Vilanova ile de hedeften ve anlayıştan sapmadan yoluna devam edecek.

        Mourinho ise aynı Mourinho... İngiltere'ye dönme hayali ile yanıp tutuşan Mourinho hiç bir zaman başarısız olma gibi bir şansı olmayacağını biliyor. O yüzden hep aynı açlıkla takımını mıtive ediyor. Söylentilere göre Modric transferi de takımına güç katacak olan Mou şimdilik beklemede ve rahat. Ama bu maç Barcelona maçı onun için ayrı bir önem taşıyor mutlaka kazanmak isteyecektir. Şampiyonluk bana yeter deme gibi bir alışkanlığı hiç olmadı çünkü!
        Geçen sezon ki Süper Kupa ayinlerinden aklımda kalan bir kaç konudan biri Barcelona'nın kusursuz futboluydu. Diğeri ise Real Madridli futbolcuların ve Mourinho'nun tahammülsüz futbol anlayışı. Marcelo'nun Pepe'nin Coentrao'nun saha içindeki amiyane tabirle çirkef futbolu ve maç sonunda Mourinho'nun Vilanova'nın da olduğu yedek kulübesine gelip saldırıp geri dönmesi ayine gölge düşüren anlardandı.

       Umuyorum ki saf bir ayin olacak ve biz yine büyüleneceğiz... Türkiye'de de çok izleyici bulan bu karşılaşma sosyal medyada da geniş yer bulurken yine hareketli bir gece bizi bekliyor olacak. Favori mi, favori yok sadece gönülden geçenler var... Benim gönlüm  BARCA diyor ama hepsinden öte yılda ne kadar çok izlesek doymayacağım o akşamı iple çekiyorum kimin kazandığı çoğu zaman umurumda olmayarak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder