7 Ekim 2012 Pazar

Kıbrıs'ta da Maçta da Barış Kazansın!

       Barışın olmadığı yerde savaşın teyakkuz hali ile barışın çabaları bazen bir kör dövüşü halini alır. Bizim gibi savaş karşıtları barış yanlısı insanlar kardeşlik için didindikçe militarist cepheler dili dini göz rengini saç rengini ten rengini savaş için sebep sayar dururlar ta geçmişten bugüne kadar. Derbi haftasında Kıbrıs'taki durum da tam bu işte.

     Yine baştan belirtmekte fayda var bu da bir futbol yazısı değil. Bu da futbol sadece futbol değildir yazısı...Yine baştan söylemek gerekir ki Kıbrıs'taki ayrılıkları bir kenara bırakıp emperyalist güçlerin (Yunanistan-Türkiye-İngiltere vs.) bir kenarda durup Kıbrıs Rumlarının ve Kıbrıs Türklerinin bir arada yaşama ihtimalini savunuyorum. Tıpkı hiç bir hesap gütmeden kardeşliği savunan her Kıbrıs Türk'ü ve Kıbrıs Rum'u gibi... O topraklar kendi ana vatanlarını yönetemeyen Yunan ve Türk hükümetlerinin at koşturma sahası olmadığını herkesin bilmesi gerekiyor. Oralara oturduğu yerden "yavru vatan" yakıştırması yapanlar şunu unutmamalı ki oralara siz bilmeseniz de istemeseniz de birilerinin "ana vatanı" Burada ne tüm dünyanın Kıbrıs Türklerine uyguladığı ambargo umurumda ne de Türkiye'nin Kıbrıs Rumlarına uyguladığı onlar varsa ben yokum tavrı umurumda ... Bunlar umurunda olan insanlarla umurunda olmayan insanların mücadelesi hala devam ediyor yıllardır.

     APOEL ve Omonia arasındaki maç bir futbol maçının yanında bir sınıf maçı özelliğini de taşıyor. APOEL tarafı sağcı orta halli bir sınıfın takımı özelliğini taşıyor. Yunanistan İç Savaşında kulüp olarak ve taraftarlar olarak sağcı hükümete bağlılıklarını her fırsatta dile getirmiş bir grup. İç savaştaki APOEL'in bu tavrı sol görüşlü futbolcu ve taraftarları rahatsız etmişti. Ve onlar da ayrılıp Omonia takımını kurdular. Omonia taban olarak sol-sosyalist kesimi tercih etmişti. APOEL'deki orta hallilerin yerini Omonia'da işçi sınıfı almıştı. İç savaşta ve sonraki yıllarda hep barışı ve birliği savunan bir camia oldular. Yine kesin olmamakla birlikte Kıbrıs'ın birliğini savunan sosyalist AKEL'de Omonia'lı bir çok yönetici Türk sendikacılarla birlikte mücadele ettiği söylenir. Bu bilgi sanırım AKEL'in sosyalist kimliği ve Omonialıların sıkı bir mücadele içinde olmasına dayandırılıyor.

      İki ekibin maçlarına gelince; APOEL kısmı hani şu bizimkilerin Hollanda maçında dediği "ayağa kalkmayan Ermeni olsun" tarzındaki iğrenç cümleyi "ayağa kalkmayan Türk olsun" diye dillendiriyorlar tribünlerinde... Omonia ise "Yunan olmak sizin gibiyse biz Yunan değiliz" diyorlar açtıkları pankartlarıyla şarkılarıyla sözleriyle...Omonia tribünlerinde Türkçe-Rumca barış yazılı pankartlar ve KKTC bayrakları açılıyor APOEL kesimindeki tüm ırkçılığa militarizme karşılık.

    5.haftası oynanacak ligde APOEL 4'te 4 yaparak lige iyi bir başlangıç yaptı, Omonia ise 1 galibiyet 2 beraberlik ve 1 mağlubiyetle 5 puanda. Ezeli rekabette ise APOEL'in 21 Omonia'nın 20 şampiyonluğu bulunuyor. Kendi aralarındaki maç içindeki rekabetlerde ise beraberliğin büyük payı olsa da  APOEL 34 Omonia 45 kez kazandı ve 37 maç berabere bitti.

     Bu akşam kim kazanır bunu kestirmek yine çok güç ama barış adına Kıbrıs'ta kardeşlik adına güzel şeyler söyleyen Omonia'dan yana tavır almak benim için hiç de zor olmayacak. Umuyorum ki Omonia'nın Gate 9 taraftar grubunun tavrı tüm tribünlere yayılır ve barış isteği tabandan yükselir sokaklarda zirvesini bulur.

Ortadaki fotoğraf Hayatım Futbol'dan alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder