2 Kasım 2012 Cuma

Başkanlar Teknik Direktörleşirken...

Ekim ayında Four-Four-Two dergisine verdiği röportajda Engin İpekoğlu "bundan sonraki planım şu an çalıştırdığım Denizlispor'u şampiyon yapmak...Umuyorum ki en kısa sürede Denizlispor'u yine Türkiye'nin en çok ses getiren kulüpleri arasında göreceğiz" demişti.

O röportajın ayı dolmak üzereydi ki Engin Hoca görevinden ayrıldığını açıkladı. Engin Hoca daha doğrusu gönderildi ve gönderilişinin ardından sebep olarak da kulüp başkanını gösterdi. Kulüp başkanı kadroya karışıyor daha da ötesi tavsiyenin ilerisine giderek kadro kurmaya kalkıyor Engin İpekoğlu'nun söylediğine göre...Doğrudur ama belki abartı da vardır işin içinde diye düşünüyordum ama yokmuş her şey olduğu gibiymiş.

Kulüp başkanı yaptığı açıklamalarda "hocayla medeni şekilde ayrıldık.Ortada konuşulacak bir şey yok sonuçta durum ortada takım kötü gidiyor,sıralamada daha yukarılarda olmalıydık.Ne yaptımsa Denizlispor için yaptım" diyor.

Şimdi kısa süre içinde bir hoca Denizlispor ile anlaşacak bu kaçınılmaz. Peki o takıma giden hoca bunları bile bile sırf "ekmek parası" diyerek meslektaşını ve mesleğini hiçe sayarak nasıl böyle bir kulüp başkanının altında çalışmak ister? Hobbes haklı sanırım yine "insan insanın kurdudur" deyişi işleve giriyor ve teknik direktör teknik direktörün kurdu oluyor!

Pragmatist bir tavırla Denizlispor'un iyiliği için yaptım diyen başkan getirdiği yeni hoca ile de başarı sağlayamadığında yine Denizlispor'un iyiliği için başkana "küfreden" taraftara nasıl haksız diyecek? Hocaya sen bilmiyorsun al şunları oynat diye kadro vermeye çalışırken kendi başarısızlığında taraftarların bırak şu işi biz yapalım dediğinde hangi babayiğitlikle "yönetici " büyüklüğü ile karşı duracak?

Gol kaçıran forvetin yerine tek forvet oynayacak, kademe hatası yapan savunmanın kademesine girecek bindirme yapamayan orta sahanın yerine kenarlardan muz orta yapacak bir başkan da çıkar mı acaba?

Evet burası Türkiye, meslektaşı ile dayanışmak yerine onun boşalttığı koltuğu soğutmadan doldurmaya çalışan işsiz teknik direktörler ve sanki managerlik oynar gibi takım yöneten kulüp başkanları futbolda söz sahibi...Ve bu topraklarda onların sözü nedense daha çok...

Sendika mı dediniz? Terörist holigan mısınız siz nasıl şeyler geliyor aklınıza öyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder