22 Kasım 2012 Perşembe

Mazisini Arayan Kulüp: AEK



Yunanistan futbol ligini takip etmek imkanlar nedeniyle epey güç. Yayını ülkemizde yok basında yer etmiyor ve ligin kalitesi de kalitesizlikte epey bir seviye kat etmiş durumda. Ama sevdiğiniz bir takım varsa ne yapıp edip o takımı takip etmeye çalışıyorsunuz.
Biz de gönlümüzü Yunanistan'da AEK'e verdik. Sebebi soruluyor genelde, kısa bir cevap olsun öyleyse; AEK İstanbul'dan yazılı olmayan ama toplumsal yaşantının zorlamaları ve zorbalıklarıyla Yunanistan'a gitmek zorunda kalan Rumların kurduğu takımlardan biridir. Pera Club olarak İstanbul'da kurulan takım o ''zorunlu'' göçten sonra İstanbul'da Beyoğluspor adıyla Yunanistan'da da AEK ismiyle yoluna devam etti. İstanbul'u özleyen her şeye rağmen güzel yad eden AEKliler muhalif bir tabana da sahip. Tribünlerde, sokakta daha doğrusu hayatın her alanında muhalif kimliklerinden bir şey kaybetmeden yaşamlarına devam ediyorlar. Yeri geliyor 1 mayıs'ta yeri geliyor stat çıkışlarında polisle çatışıyorlar çoğu zamanda Altın Şafak gibi ırkçı-faşist gruplara karşı Türklerle ve diğer göçmenlerle omuz omuza çatışmalara giriyorlar sokaklarda... Bu ve buna benzer sebepler bizi sarı siyahlı kulübün Türkiye'deki aşıkları olarak seçimimizi yaptırdı.
Türkiye'de olan 3 büyükler kavramının yanlış tesislenişi orada da mevcut. Yani Yunansitan'da da büyükler ve ''Anadolu'' takımları var. Şaka bir yana İzmir'den Panionios ve Apollon Karadeniz'deki Rumların da Apollon Kalamarias  takımları Yunanistan liglerinde boy gösteriyor. Komşudaki 3 büyükler Panathinaikos Olympiakos ve AEK olarak belirlenmiş durumda. Arada PAOK ve Arisde kafa uzatıyor olsa da hegemonya öyle işliyor. AEK  de 11 şampiyonluk yaşamış bir kulüp olarak bu aralar zor günler geçiriyor.
İşin içinde en büyük etken para yetersizliği olarak gözüküyor. Ama bunun başlangıcı aslında 2003 yılında Nikos Goumas stadının terki ile başladı. O parasızlıkla geçen dönemde yeni stat yapma hayaliyle vurulan kazma hala çıkmadı o topraktan ve o tarihten beri kendi stadı yerine Atina Olimpiyat stadında oynuyor AEK! Sonrasında şike skandalına adı karışan Psomiadis faktörünü unutmamak gerekiyor. 1989-1993 ve 2001-2003 yılları arasında başkanlık yapan Psomiadis kulübü pis işlerine bulaştırarak kulüp adıyla sahte faturalar düzenlemiş ve büyük şirketlere AEK'i borçlandırmıştı. Onun da ötesinde bir kaç ay önce derinleştirilen soruşturmadan çıkan acı bir gerçek daha var ki Psomiadis kulüp kasasından 5.5 milyon euro çalıyor ve villa yaptırıyor. Son olarak da şike skandalından sonra şu anda hapiste AEK ve Yunan futboluna yaptıklarının bir kısmının cezasını çekiyor. Son kısımlar hariç aklına Türkiye'den siyah beyazlı bir kulüp gelenler olmuş olabilir hatırlatalım bu olay Yunanistan'da geçiyor. Biliyorsunuz burada hesap sormazlar, bir yanlışınız olduysa hatanız olduysa sizi o yanlış yaptığınız, hata yaptığınız işin en tepesine oturturlar. 
O günlerden bugünlere geçiş de hızlı oldu tabi ki...2003'ten 2012'ye 9 yıl gibi gelse de yavaş yavaş düşen takım grafiği bugünlerin habercisiydi. Bu sezon tüm oyuncular satıldı yine maddi sıkıntılardan dolayı. Yerlerine amatör liglerden ve alt yapıdan oyuncular alındı. Hatta söylenen o ki amatör ligden alınacak bir genç için 5 bin Euro çıkışmayınca o transfer bile yatıyor. Kulüp bu şartlarda sahaya çıkıyor şu anda. Altın günlerin uzağında 11 koca haftada toplanan sadece 8 puan var ve liderle puan farkı 23! Zaten artık liderlik gibi bir iddianın olduğu da yok. Herkes bu dar boğazdan nasıl kurtulunur ya da bu sene düşersek nasıl dönerizin hesabını yapmaya başladı şimdiden. 
Tsartas, Nikolaidis, Rivaldo, Gudjohnsen gibi yıldızlar çok değil yakın dönemde bu kulüpten geçerek iz bırakan isimlerdi şimdi ise gölgeleri dahi edemeyecek oyuncular sahada ayakta kalmaya çalışıyor. İy iniyetliler ama ellerinden gelen sadece bu...
Bu zor günlerde taşın altına elini koyan da yine ''AEK'in Çocuğu'' Demis Nikolaidis oldu. Ama tüm iyi niyetine rağmen onun da elinden pek bir şey gelemeyince o da erken pes etti diyebiliriz. Şimdi Dimitrelos var başkan koltuğunda ve yapması beklenen tek şey biraz daha iyi ''amatörler'' alarak takımı ligde tutmak. Zor gözüküyor hem de çok zor. Ama gönül olsun istiyor, tekrar eski günlerdeki gibi olsun her şey diyor. Tsartas'lı Nikolaidis'li günlerdeki gibi olmasa da ona yakın güzellikleri hak ediyor sarı siyahlılar. AEK ile hislerime tercüman bir söz gerekirse eğer buralardan; Haydi Kalk Ayağa Yürü Güneşe sözünden başka bir söz uyar mı acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder