24 Ocak 2013 Perşembe

Düğünde Kalabalk, Taziyede Yalnız...

2002-2003 sezonunda lig şampiyonu Beşiktaş olurken namağlup unvanını tek maçla kaybediyordu. O dönem için ligin üstünde olduğu düşünülen Beşiktaş kadrosunu o sezon mağlup edebilen tek takım Diyarbakırspordu. Çok değil bir elin parmağını geçmeyecek kadar evvel yıl önce de bu ligdeydiler ama şu anda nerede olduğunu gözü kapalı söyleyebilecek kaç kişi çıkar?

Diyarbakırspor şu an alt liglerde geçmiş günlerini ararken bir çok sırrı da kendiyle beraber şimdi  o pek de görünmeyen alt liglere getirdiğini söylersek abartı olmaz sanırım. Diyarbakırspor bir dönem “devletin takımı” unvanını almış ve devamlı federasyon ve devlet tarafından kollandığı iddia edilmişti. 

Gazeteci Faruk Arhan’ın bu tarz iddiaları ve “bilinen” Diyarbakırspor haricinde “bilinmeyen” Diyarbakırspor’u anlattığı “Diyarbakırspor; Düğünde Kalabalık, Taziyede Yalnız” kitabı İletişim Yayınlarından çıktı.  Kitap Diyarbakır ve Futbol başlığı altında başlıyor. Öncelikle Diyarbakır’ın genel havasının aktarıldığı bölümde aslında Türkiye portresi de çıkartılıyor bir bakıma. 68 kuşağının yarattığı sürecin de anlatıldığı kitapta Diyarbakırspor özelinde futbolun gelişimi anlatılıyor. Kent profilinin anlatıldığı sayfalarda gezinirken eski bir Yeşilçam filmindeymişçesine kendinizi kaptırdığınız an elinizdekinin bir futbol kitabı olduğuna ihtimal dahi veremiyorsunuz Faruk Arhan’ın dilinin etkisine kendinizi kaptırdığınızda.

Tarihi tanıklıklar üzerinden anlatılara yer verilen kitapta birbirinden sürpriz sonuçları ve bilgileri görmek de mümkün. Örneğin Lefter’in Mardin Kapı’da askerlik yaparken askeriyenin takımlarından Kalegücü’nde futbolculuk yaptığını ve Diyarbakır takımlarından Ayspor’la yapılan bir maçta yarı devre Kalegücü yarı devre de Ayspor forması giyerek iki yarıda da 3’er gol atıp maçın 3-3 tamamlandığını çoğumuz eminim bu kitap aracılığıyla öğrenmiş olacak.

Şimdinin “PKK Dışarı” sloganının o dönemlerde “Kürtler dışarı” olarak dillendirildiğini söyleyen futbolcuların tanıklıklarında o dönemki ayrımcı tutumları sahne sahne görüyoruz. Kimi maçlarda hakemin yakınına çarpan aracın şoförü Diyarbakırlı olduğu için sahada hakkı yenir kimi zaman hakem asker kökenlidir Diyarbakırlıları sevmez ve buna benzer birbirinden tuhaf sebeplerle sahada rakipten başka etkenlerle de mücadele etmek zorunda kalır Diyarbakırspor.

Ama sonraları özellikle de Öcalan’ın Türkiye’ye teslim sürecinden sonra Öcalan’ın emriyle ülke dışına çekilen PKK güçlerinin de etkisiyle Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğuda farklı bir hava esmeye başlar. Göstermelik verilen haklarla da devlet nezdinde iş “hallolmuştur”.  O dönem Diyarbakırspor için bir isim daha sahne almaya başlar tarih sahnesinde:Gaffar Okkan… Gaffar Okkan ismini kitapta sık sık duyuyoruz ve en karanlık dönemlerde böylelikle başlıyor aslında. Gaffar Okkan’ın iki hedefi vardır kendi söylemiyle: HADEP’i %10’un altında tutmak ve Diyarbakırspor’u Süper Lige çıkarmak… Gaffar Okkan hayatının son dönemlerinde bunun için çalışmış ve o suikastten sonra da devlet politikası olarak bu hayal devam edegelmiştir.

Diyarbakırspor’un Süper Lige çıkış sürecinde yaşanan tüm karanlık yönlerin anlatıldığı kitapta Süper Lige çıktıktan sonraki başarılı dönemden sonra tekrar düşüşü ve son çıktığı dönemde yaşanan tüm ırkçı provakasyonlara değiniliyor . Önce Bursa’da başlayan ırkçı dalga tüm ülkeye yayılıp Diyarbakırspor deplasmanlarda “PKK dışarı” diyerek karşılanır ve milliyetçi marşlarla uğurlanır. Bu “misafirperverliklere” Diyarbakırsporlu taraftarlar da aynı şekilde karşılık vermeye çalışınca işler daha da kötüye gider. Son olarak Olimpiyat Stadındaki İBB maçı da artık sonun tescili olur ve düşüş durdurulamaz. O dönemin başkanı da ısrarla kendilerinin Türk takımı olduğunu vurgulaması da halkı da takıma karşı biraz daha soğutmaya başlar.
2009 yılından 2012 yılına kadar geçen 3 sezonda devamlı küme düşen Diyarbakırspor şu an ki son halini almış durumda  ve bu sezonda maddi imkansızlıklardan dolayı deplasmanlara gidemiyorlar. Faruk Arhan’ın deyimiyle bir Bilbao ya da Barcelona olsun diye gözlerinin içine bakılan Diyarbakırspor hikayesi hazin bir şekilde devam ediyor. İstiklal Marşına ile Herne Peş’in karşılıklı söylendiği tribünler şimdi sessiz ve sahipsiz yönetim de farklı değil; yani tam manasıyla: Düğünde Kalabalık, Taziyede Yalnız… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder