27 Temmuz 2014 Pazar

Filistin Futbolu da Direniyor

Açlık grevini yaparken neredeyse ölecek duruma gelmiştim, serbest bırakıldığımda ise yeniden doğmuş gibiydim…

Bu sözler Filistin Milli Takımı’nda forma giymiş ve Filistin futbolunun büyük umutlarla gelişimini izlediği Mahmoud Sarsak’a ait.

Mahmoud Sarsak, bazı kaynaklara göre bir futbol maçı için bazı kaynaklara göre ise transfer olmak üzere Batı Şeria’ya geçmek isterken İsrail güçleri tarafından 21 yaşında “yakalandı”. İsrail’in ona isnat ettiği suç İslami Cihad örgütüne üye olmasıydı.Mahmoud’un bu örgütle hiçbir bağlantısı yoktu ama anlatmasına fırsat verilmemişti zaten. Kendisinin de söylediği gibi o geçitten geçmesi konusunda bir sıkıntı olacağını düşünseydi buna kalkışmazdı bile.

Mahmoud hapse girdiğinde onunla aynı kaderi paylaşan, üniversite öğrencileri, doktorlar, kendisi gibi futbolcular ve sanatçıları gördü. “İsrail’in hedefi, Filistinlilerin yeteneklerini dünyaya göstermelerini engellemek ve başarılı olma ihtimallerini yok etmek” diyen futbolcu 3 yıllık mahkumiyetinin son aylarını açlık grevinde geçirdi. Bu üç yıl boyunca savunma dahi yaptırılmadı.

Mahmoud’un açlık grevi FİFA’nın bile dikkatini çekti. Yine aktif ve emekli futbolcular bir imza kampanyasına ön ayak oldular. Eric Cantona, Abou Diaby,Frederic Kanoute, Lillian Thuram gibi isimler Mahmoud’un serbest bırakılması için girişimlerde bulundular. Mahmoud yıllar sonra verdiği bir röportajda FİFA’nın yardım etmediğini, Sepp Blatter’in açıklaması dışında bir destek göremediğini ama ünlü futbolcuların desteklerinin uluslar arası kamuoyunda ses getirdiğini söylüyor.

3 aylık açlık grevi ve kamuoyunda oluşan baskı serbest kalmasını sağladı. Ama Mahmoud Sarsak 21 yaşında girdiği hapishaneden 24 yaşında yarı kiloda çıkıyordu. Sezon başı antrenmanını kaçıran futbolcunun tüm sezon boyu her olumsuz performansının buna bağlandığı profesyonel futbol yaşantısında 3 yılı kaçıran; psikolojik ve fiziksel olarak “erimiş” bir futbolcunun işi hiç de kolay olmayacaktı.

Yine de o deneyecek ama fırsat bulabilirse. İsrail’in saldırılarında ölen Filistinli sayısı Mahmoud’un hikayesini anlatmaya çalıştığım sırada çoktan bini geçmişti. İsrail, Filistinli futbolcu Mahmoud’un futbol kariyerinde telafisi olmayan yıllarını çalarken bugün de U17 Milli Takımının kalecisi Ahmed Abu Siad’ın ölüm haberini aldık. Henüz 16-17 yaşlarındaki Ahmed’in de hayalleri Mahmoud’dan farklı değildi ve İsrail onun hayallerini çalmaktan daha fazlasını yaptı.

Yine 31 Ocak’ta Faysal Hüseyin Stadında yaptıkları antrenmandan dönen Cevher Nasır Cevher ve Adem Abdül Rauf Halebiye, İsrail askerlerinin kurşunlarına hedef olmuştu. Cevher’in ayağına 10 kurşun, Adem’in iki ayağına birer kurşun sıkılmıştı. İsrail’in Filistinli sporculara sistematik olarak uyguladığı bu sindirme ve baskı da Mahmoud Sarsak’ın iddialarını doğruluyor. İki genç futbolcu bir daha futbol oynayamayacaklarını öğrendiler. Filistin Federasyonu bu sorun için FİFA’ya başvurduğunda oyalanmaktan başka bir şey ile karşılaşamadı.


Futbolcuları tutsak edilen, öldürülen, yaralı bir şekilde futbol oynayamaz hale getirilen ve statları-antrenman tesisleri bombalanan Filistin 2015 Asya Futbol Şampiyonası’na katılmaya hak kazanmıştı. 2015’te o turnuvada olabilecekler mi, şüpheli.  Çocukların her gün öldüğü , çığlıklarının sokakları inlettiği Filistin’de bu turnuvaya katılmak, her şeye rağmen buradayız demek çok önemli belki ama buna güçleri kalmamış olabilir. 2015 Ocak’ında Avustralya’daki turnuvaya sayılı günler kala bunun heyecanını yaşaması gereken insanlar üçüncü bir İntifada’nın eşiğinde ve gruplarındaki Japonya, Irak ve Ürdün’den önce kazanmaları gereken büyük bir mücadele var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder