Liginin en çok gol atan oyuncusu olarak takımıyla Antalya’ya
devre arası kampına gelmişti. Teknik Direktörlük koltuğuna Hagi’yi oturtan
Galatasaray, azımsanmayacak bir para olan 5Milyon Euro’ya onu Antalya’da kamp
yapan Bükreş ekibinden alıp kendi ekibine katıyordu. O Romanya’dan ayrıldı ama
Romanya Liginin golcüleri hatırasına yazık olmasın diye midir , nedendir
bilinmez onun yarım sezonda attığı golleri geçemeyerek Stancu’ya arkasından
“Kral” unvanını göndermişlerdi.
Zapata ve Culio ile kurtarıcı sıfatıyla takıma katılan
Stancu 14 maça çıktığı Galatasaray ile 2 gole imza atabilmişti. Galatasaray
sezonu 8.tamamlarken 5 Milyon Euro verilen kurtarıcı “tu kaka” seviyesine
çoktan getirilmişti. Ligin yeni takımlarından Orduspor onu bonservisiyle
alamasa da kiralama yoluna gitmişti. Metin Diyadin’le başlayıp Hector Cuper ile
ligi tamamlayan Orduspor’da 31 maçta 10 gol atan Stancu’nun tekrar
Galatasaray’a dönmesi gündem gelse de bu gerçekleşmedi.
Ertesi sezon yoğun pazarlıklar sonucunda Cuper’in ısrarla
takımında görmek istediği oyuncu bu kez 2,5 Milyon Euro gibi yine
azımsanmayacak bir bedelle Orduspor’a transfer oluyordu. Orduspor ise bu sezonu
PR çalışmalarından başını kaldırmak zorunda kalarak lige tutunma ile geçirmek
zorunda kalıyordu. Ama onun tarifesi şaşmadı. İleri gidemeyen, hücum yapamayan
Orduspor’da 30 maçta yine 10 gol attı. Ama bu 10 gol Ordu’yu ligde tutmaya
yetmedi. Onun ısrarla takıma kazandırılmasını isteyen Cuper de zaten bavulu
toplayıp çoktan kaçmıştı.
3 yıl daha sözleşmesi bulunan oyuncunun durumu belirsiz bir
hal alırken, Ankara’da yana yakıla forvet arayışları devam ediyordu. Gazeteler
önce Culio, Oumarou, Charlton Cole, Petric gibi isimler yazsa da bir türlü
Vleminckx’ten boşalan koltuğa bir forvet alınamıyordu. Forvetsiz olarak da
Avusturya kampına giden Kırmızı Karalar burada Lekic ile denemeler yapıyor
yine bilindik sonuçlar alıyordu. Almanya kampının son günlerine doğru forvet
arayışları nihayete eriyordu. Gençlerbirliği diğer sayılan tüm isimlerden şu
veya bu şekilde vazgeçiyor, Metin Hoca’nın bildiği bir isim olması ve ligi
tanıması sebebiyle Stancu’da karar kılıyordu.
Transfer için pek para harcamak istemeyen, bonservisi elinde
futbolcu avına çıkan Gençlerbirliği, Stancu için bonservis bedeli ödemese de
Orduspor’dan alacaklarını ödeyerek kasadan ekstra para çıkarmıştı.
Vleminckx vedasından sonra taraftarın istediği forvet CM/FM
deyimiyle “finishing” seviyesi 20 olan bir forvetti. Stancu hamlesi bir çok
Gençlerbirlikli için tam bir kafa karışıklığıydı. İyi ya da kötü gibi keskin
yorumların yapılamayacağı Stancu, dendiği gibi “ligi tanıyor”. İki sezonda
attığı gol sayısından ziyade geçen sezon attığı 10 gole ulaşabilmiş
Gençlerbirlikli futbolcu yok. Şu anki Gençlerbirliği hücumunun kalitesini
arttırdığı bir gerçek.
Gol yollarındaki en güçlü silah ve taraftarın umudu olan Stancu bu performansını ve rakamlarını dahi devam ettirse büyük bir katkı sağlayacak.
Ayrıca Cuper’in savunma futbolunda bu sayılara ulaşabilen
bir golcünün, Diyadin’in “hücum oynayan Gençlerbirliği” hayalinde daha fazla
gol atma ihtimali de epey yüksek . Jimmy-Mervan ikilisiyle kanatları daha çok
çalışacak Gençlerbirliği hayali için pivot özellikli bir santrafor daha yerinde
olabilirdi belki ama artık eldeki malzeme bu olacak. Çünkü Gençlerbirliği 6+0+4
denkleminde tüm rakamları kullanmış durumda. Bu saatten sonra kontenjanda yer
açıp da Stancu’nun yanına civarına bir pivot forvet alabilir mi, zor gözüküyor.
Malaga ve Fürth maçlarında takımın tek forvet ile sahaya
çıkarak 4-5-1 dizilişine benzer bir dizilişle sahada olması bu kontenjan
boşalsa bile bu yönde bir tercih kullanma ihtimalinin düşük olduğunu
düşündürüyor.
Sonuç olarak Stancu’lu Gençlerbirliği hücumu biraz daha
güçlü ama halen büyük bir caydırıcılığa sahip değil gibi gözüküyor.Bu
caydırıcılığı sağlayacak olan ise Mervan ve Jimmy’nin “al da at” nezaketinde
asistleri olacak.
Avusturya*
YanıtlaSilNe yapmışız öyle ya :) Teşekkürler uyarı için
Sil